![SEÇİM, GEÇİM HİKAYE, BİZİM ADAY SEÇİLİRSE HERŞEY ŞAHANE…](https://yerelhaber10.com/wp-content/uploads/2023/09/yerelhaber10-mustafa-keloglu-gundem-analiz-bizim-aday-secilsin-790x420.png)
Balıkesir’de Ak Parti İl Başkanlığı için aylardır süren, bir türlü nihayete erdirilemeyen, tabiri caizse yılan hikayesine dönen bir süreç yaşanıyor. Onlarca adayın adı ortalarda dolaşıyor. Lakin her aday, bir diğerine göre hangi özellikleriyle bu yarışı önde kapatıp il başkanı olacak bir türlü karar verilemiyor.
Aslında ne işe yaradığını bir türlü çözemediğimiz, maksat alemin gazı alınsın tadında temayüller düzenleniyor, temayül sonuçlarının ne olduğunu kimse bilmiyor, o yüzden her aday temayülde birinci çıktığını, il başkanlığının kendi hakkı olduğuna dair tevatürler serdediyor.
Yine her aday Ankara yollarında, genel merkez koridorlarında, Nargile cafe masalarında kendi adaylığını diğerlerinden bir adım öne çıkartmak için çaba sarfediyor, imkanları ölçüsünde para, zaman, emek harcıyor.
Her adayın arkasında bir lobi var. Aslında buradaki il başkanlığı seçimi sadece bir il başkanlığı seçiminden çok lobiler savaşına dönmüş durumda. Kimin lobisi güçlüyse o kazanacak.
Aslında Ak Parti kendi kurumsal kimliğini bu anlamda tamamlamış, dolayısıyla da partide, teşkilatlarda kimin hangi göreve, hangi kıstaslar ile geleceği kağıt üzerinde de olsa belirlenmiştir. Hani sık sık ağızlarına sakız ettikleri “liyakat, ehliyet” kavramlarıyla belirlenmiş özellikler bunlar.
Lakin iş teoriden pratiğe dökülünce o kavramlarla özetlenen özellikler sadece kağıt üzerinde kalıyor. Onun yerine seçilecek adamın liyakatinden çok kimin adamı olduğu, göreve gelirse parti içinde hangi gurupların, kliklerin, lobilerin dediklerini yapacağı, kim ya da kimlerle birlikte hareket edeceği, kimlerin taleplerine cevap vereceği gibi soruların belirleyici olduğu bir aday seçimi ortaya çıkıyor.
Böyle bir aday seçiminin uzun sürmesi de haliyle kaçınılmaz.
Ha bu arada önümüzde bu şehrin, bu ülkenin kaderine etki edecek, şehrin geleceğine yön verecek bir yerel seçim varmış, bu seçimle ilgili bir yol haritasının çıkartılması gerekiyormuş, bu yol haritası için güçlü bir teşkilata filan ihtiyaç varmış ne gam. Bundan önce her ne olduysa yine aynısı olur, Reisin liderliğinde nasıl olsa yine belediye başkanlıkları kazanılır, yine yerel yönetimlerde Ak Parti tarih yazar, diğerleri nal toplar, önemli olan mutlak kazanacağımız belediyelerde görev yapacak adayların belirlenmesinde bizim dediklerimizi yapacak bir İl başkanı, bir il teşkilatı olsun da gerisine sonra bakarız.
“Adayların kalitesi, liyakati, ehliyeti, göreve geldiğinde yöneteceği teşkilatlar filan bunlar çok ta önemli değil aslında. Hele bizim aday İl Başkanı olsunda gerisine sonra bakarız.” anlayışıyla bu sürece dahil olanlar süreci bitmeyen il başkanlığı aday belirleme sürecine dönüştürmüş durumdalar. Elbet bu süreç nihayete erecek lakin bu süreç sona erip İl Başkanı atandığında; O il Başkanının liderliğinde(!) oluşan teşkilatlardan bu şehre ne tür iyi şeyler sadır olacak ciddi bir merak içindeyim.
SON SÖZ : Seçim, geçim filan bahane, bizim adam aday olursa şahane vesselam….